YABANCI FUTBOLCULARIN KRALLIĞI
PrintHaber Tarihi : 04.05.2021 22:05
Yazar Sedat OLCA'nın Kaleminden ''YABANCI FUTBOLCULARIN KRALLIĞI''
YABANCI FUTBOLCULARIN KRALLIĞI ve SİNEYE ÇEKEN TÜRKLER : ( Kahroluyorum )
Bayern Münih altyapı tesislerini yenilemek için 70 milyon Euro harcıyor. Çünkü sürekli alarak çarkını döndürmenin imkânı yoktur. Rekabet edemezsin. Lyon, Sevilla gibi orta seviye takımlar sürekli satarak yaşar. 
Çünkü adamın hedeflediği bir düzey vardır ve o düzeyde rekabet etmenin maliyeti bellidir. Kulübün normal gelirleri o maliyeti karşılamaz. O yüzden o seviyede kalabilmek için devamlı satarlar.. Biz hızla yabancıların çöplüğü olma yolunda ilerliyoruz. 
Kurtulmak istedikleri tüm adamları bize postalıyorlar, millet de burada “Transfer yaptık” diyerek seviniyor. Sen transfer falan yapmıyorsun, adam ne isterse onu yapıyorsun, farkında değilsin. Ve bu çark döndürülemez noktaya geliyor. Üretimin yok çünkü. Sıfır! 
PSG bile altyapıdan oyuncu çıkarıp satıyor. Fakat Türkiye’den kimse bu işlerle ilgilenmiyor. Ve lanet olsun ki bunların hepsinin topluma verdiği bir söz var, “Biz sporcu yetiştireceğiz” diye… Asıl meseleye buradan başlamak lazım.
Dernekler yasası değişip, kulüpler A.Ş. olursa durum değişir mi? Son dönemde ara sıra bahsedilen konulardan biri de bu…
Bir kere ben “Zarardan başkan ve yönetim kurulu sorumlu olacak” ilkesini hayata geçirebileceklerine inanmıyorum.  Devletin yapması gereken “Şu tarihten sonra hepiniz şirketsiniz” diyerek kulüpleri iflas edebilir hâle getirmektir. Adamın sırtına o sorumluluğu vereceksin. Oysa şu andaki tek sorumluluğu transfer yapmak!
Üç kulüp bu sezon toplam 402 milyon Dolar faiz ödemiş. Bu borç neden oldu? Çünkü geçmiş yıllarda paraları yokken krediyle oyuncu aldılar. Böyle giderken bir yerde UEFA sopayı koydu önlerine. Onlar gerçeğin farkındaydı. Galatasaray , Fenerbahçe ve Trabzonspor gerçeğin farkına varamadılar.“Bir şekilde yırtarız” diyerek baktılar, kabullenmek istemediler ve kafalarını duvara vurdular..
  Diğer herkes yıldız istedi, transfer istedi. Sonunda gelinen nokta da ileride geleceği nokta da bu..
Kulüpler nereye evrilir peki? Ne yapıyorlar, ne yapmalılar?
Belki yakın gelecekte şöyle bir durum olur kulüpler tekrardan yerli futbolcuya döner. Çünkü onların parasını isterlerse ödemeyebiliyorlar...
Oyuncu fiyatları yüksekmiş. Neden peki? Çünkü siz oyuncu yetiştirmediniz! Önce 2007, sonra 2010 ihalelerinde elinize yüklü miktarda nakit para geçince, “Artık ihtiyacımız yok” dediniz ve o işleri tamamen bıraktınız. Şimdi de oyuncu kalmayınca ağlıyorsunuz. Bunu yaratan tamamen sizlersiniz. Bedelini de siz ödeyin!
Bu durumu yaratanlar kulüp yönetimleridir. Hiç yarın yokmuş gibi yaşıyorlar. Ondan sonra maçta hakem hatası olunca “Biz koca bir şehri temsil ediyoruz” diyorlar. Bakıyorsun, kadroda bir tane o şehirden çocuk yok. O zaman sen o şehri temsil etmiyorsun, o şehirde yer işgal ediyorsun!
Türkiye’de 4-5 tane kulübün 28 kişilik kadrosunda o şehirden çıkan tek bir oyuncu yok. Şehir de bunun farkında olduğu için seninle bir bağ kurmuyor. Oradaki çocuklar ve gençler için bir şeyler yapsan, onları futbola kazandırsan bunun karşılığını bir şekilde verir toplum sana. Ama sen bunu da yapmıyorsun.
Şehri temsil ediyormuş! Hadi oradan ya… Boş beleş arazi bulmuşsun şehirde, orayı işgal ediyorsun. Kusura bakmayın, şehir böyle temsil edilmez! 
Almanlar bunun ekmeğini çok güzel yediler. Kirsch’in batışından sonra altyapıya yöneldiler. Altyapıdaki çocukların da hepsi o şehrin çocuklarıydı. İnsanlar baktı kulüp şehrin gençlerine şans veriyor, tribünlere ilgi gösterdi. Ondan sonra irili ufaklı firmalara gelip sponsorluk vermeye başladı. Bu çarkı döndürmenin tek yolu budur beyler !. 
ALT YAPI ve O ŞEHRİN ! YANİ BU ÜLKENİN ÇOCUKLARI ve GENÇLERİDİR !... YOKSA YILMAZ VURAL HOCA VE DAHA NİCELERİ GİBİ OTURUR AĞLARSINIZ  YABANCILARIN SİZE ve EN ÖNEMLİSİ TÜRK İNSANINA YAPTIKLARINA !..
Beyler sadece Yılmaz Vural mı!.. 21 yıl Bu alemde çoğu hoca ile yakınen görev yaptım hemen hemen çoğu bu sıkıntıları fazlasıyla yaşadı ! Ben şahit oldum. Sırtlarını döndüler ve alacakları paralara baktılar !..KOMİSYONLAR EKSTRALAR OLDU TABİ !...
Sedat Olca