DEVA Partisi Ekonomi ve Finans
Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı ve Karadeniz Bölge Koordinatörü Metin
Kaşıkoğlu’nun katılımıyla Deva Partisi Trabzon il başkanlığında bir basın
toplantısı düzenlendi.
Eski Hazine Müsteşarı, DEVA Partisi
Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı ve Eski Milletvekili
DEVA Partisi Karadeniz Bölge Koordinatörü Metin Kaşıkoğlu’nun katılımıyla
Trabzon il başkanlığında düzenlenen toplantıda ülke gündemi ve bölge sorunları
hakkında çeşitli açıklamalarda bulunuldu.
DEVA Partisi Ekonomi ve Finans
Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı ''Yaklaşık 15 ay önce kurulan bir
partiyiz. Deva Partisinin lansmanıno 11 Mart 2020’de sizlerin önünde
gerçekleştirdik. Geçen süre içerisinde parti olarak önceliğimizi teşkilatlanma
üzerine yaptık.İlk olarak 9 ay içinde 45’e yakın ilde 300’ün üzerinde
teşkilatlanmayı ve kongreleri gerçekleştirdik. Bugün itibariyle yapılacak
seçime DEVA Partisi olarak kendi ismimizle girebilecek durumdayız. 81 ilde DEVA
Partisi il başkanımız mevcut. 50 ilin üzerinde kongrelerimizi tamamladık. İlçe
başkanlarımız mevcut. Saha çalışmalarımız devam ediyor. Genel başkanımız bazen
günde 2-3 kongreye iştirak ediyor.Bu çalışmalar akabinde bugünde Trabzon'da
yız''
TRABZON'DA 11 İLÇE BAŞKANI HAZIR
Deva Partisi Trabzon il Başkanı Kubilay
Çiçek teşkilatlanmalar hakkında bilgi verirken ''Trabzon'da şuan 11 ilçede ilçe
başkanımız mevcut. 6 ilçede teşkilatlar tamamlandı. iki ilçemizde
kongrelerimizi tamamladık.Önümüzdeki süreçte kongrelerimizi yapıp
teşkilatlanmalarımızı tamamlayacağız'' dedi.
İKTİDAR OLMAK İÇİN KURULAN BİR PARTİYİZ
İbrahim Çanakçı  ''DEVA Partisi olarak Türkiye’de mevcut siyasi partilerin üzerine sadece yeni parti olmak için kurulmadık. Yeni siyaset anlayışı, siyaset dili, tarzı getirmek hedefiyle ve gayesiyle yola çıktı. Yeni anlayışının bariz birkaç özelliği var.
  Kutuplaştırmamak, uzlaştırıcı ve
birleştirici olmak bunlardan birisi. Gelecek odaklı olmak. Türkiye’nin geleceği
için çözüm odaklı olmak. Bunu da hayata geçirmek için de gayretle çalışıyoruz.
Halkımız DEVA Partisi’ne yetkiyi verirse 90 gün ve 360 günde neler yapacağımız
konusunda hazırlıklar yapıyoruz. Tarım sektöründe atılması gereken adımlarla
ilgili eylem planlarını hazırladık. Diğer konularda da eylem planlarımızı
kamuoyu ile paylaşacağız” dedi.
FINDIK VE ÇAY'DA GERÇEK SIKINTI GÖZ ARDI
EDİLİYOR
İbrahim Çanakçı ''Bölgede iki geçim
kaynağı var biri Fındık bir diğeri ise Çay.Gezdiğimiz karadeniz illerinde bu
konuda çok şikayetler aldık.Fındıkta birçok parametreyi göz önüne almak
gerekiyor. Bir yandan hem üretimde pazar payını korumamız gerekiyor. İhracatta
da aynı şekilde. Rekolteyi de dikkate almak gerek. Birden fazla parametreyi
dikkate alarak adım atmak gerekiyor. Hangi parametreyi esas alırsak fiyatı
belirlesek de çiftçinin mağdur edilmemesi gerek. Çok yapısal sorunlar var. Düz
araziler, dönüşümle ilgili, fındıkla ilgili bir takım eğitimler.Üreticilerin
eğitimi, bakımla ilgili diğer konularla ilgili yapısal sorunlar var. Alan bazlı
desteklerin rekolte ile ilişkilendirilmesi meselesi var. Alan bazlı destek
veriliyor ama üretim var mı yok mu bunların da tabi ki dikkate alınması
lazım.Çayda esas sıkıntı kontenjan ve kota meselesi. Çiftçilerimizi ciddi
anlamda mağdur ediyor. Yapısal adımlar atmak gerekiyor. Çaykur’un işleme
kapasitelerinin artırılması. Yığıldığı anda orada ciddi bir sıkıntı var.
Alternatif formüller gerekiyor. İşlenmesi ve depolanması konusunda adımlar
atılmalı” dedi.
EŞİTLİK VE ADALETE BUGÜN HERŞEYDEN ÇOK
İHTİYACIMIZ VAR
DEVA Partisi Karadeniz Bölge Koordinatörü
Metin Kaşıkoğlu bir gazetecinin ''Şiddeti nasıl engelleyeceksiniz?'' sorusuna
''Eğer bu ülkenin birliğini ve beraberliğini anayasa uyarınca temsil eden bir
kişinin, bir muhalefet partisi liderine bir ilimizde gerçekleştirilen ve
gerçekleştirilmeye teşebbüs edilen bir şiddet olayını övücü şekilde, “Bunlar
iyi günler” deyip de arkasından ‘daha neler göreceksiniz’ şeklinde tehdit
kokan açıklamalar yaptığı bir ülkede şiddetin bittiğini görmek kolay
olmayacaktır.
Çünkü insanlarımıza rol model olacak,
topluma önder olması gereken insanların yaptıklarının dalga dalga toplumun alt
kesimlerine mutlaka yayılıyor. Dolayısıyla siyasette de, ekonomide de bu
normalleşme adımları atılır, öncelikle yukarıda bir savaş değil bir rekabet
ortamı oluşur, siyasetin bir savaş arenası değil, hizmetin bir rekabet unsuru
olduğu, o arenada yapıldığı bilincine ulaşılır ve önce yukarıda bir birlik
beraberlik olursa bunun aşağıya yansımaları da olacaktır. Ülkede adaletin
işleyişinde ciddi sıkıntılar var diyorsanız, şiddet kendini çok değişik
alanlarda gösterir. Geç gelen adaletin adalet olmadığının söylendiği yerde, hiç
gelmeyen adalet nelere yol açabileceği hepimizin malumu.” dedi